This site uses cookies.
Some of these cookies are essential to the operation of the site,
while others help to improve your experience by providing insights into how the site is being used.
For more information, please see the ProZ.com privacy policy.
This person has a SecurePRO™ card. Because this person is not a ProZ.com Plus subscriber, to view his or her SecurePRO™ card you must be a ProZ.com Business member or Plus subscriber.
Affiliations
This person is not affiliated with any business or Blue Board record at ProZ.com.
English to Turkish: HR OUTSOURCING: Sub- Contracting Human Resource Functions to an External Supplier General field: Bus/Financial Detailed field: Human Resources
Source text - English HR OUTSOURCING: Sub- Contracting Human Resource Functions to an External Supplier
By Diana Coker, The HR Digest, July 22 2015
Human resource outsourcing (HRO) takes place when a business or a company directs an external supplier to take the risk and responsibility for functions of HR and perform business related tasks. The most common of outsourcing is the Payroll. It is generally taken into consideration for two reasons: First, for employers, it’s a time-consuming task and secondly, there are specialists with technologies and skills for running the company compliantly and efficiently. Few businesses completely outsource their entire department of HR while others allow time-consuming tasks and make their internal resource focus on strategy.
HRO is a consequential strategic initiative. It helps an organization to concentrate on internal resource guiding them to perform their best in respective areas and helps to control the bottom lines. Moreover, it helps an organization by providing cutting edge ideas for their strategies and improves services and facilities to their workers and employees. It also helps in gaining the cost and saving time efficiently.
In this age, organizations try and work out every possible avenue to lower the cost and increase the efficiency as much as possible. Similarly, even HR is not immune to the current trend. Higher disintegration rates, detachment of employees and constant pressures for a reduction in cost capitals lead to implement protocol known as Centralized Shared Services Model. Chief Officers of higher organizations are aiming to influence HRO as a competitive and reliable way to manage the cost process and allow company’s core human resources to concentrate on strategic plans and initiatives.
HR is an important step for developing, establishing and executing organizational strategies. It is critical for an organization to function effectively. Human Resources focus towards employee benefits and well-being, which includes hiring, firing, federal tax laws, benefits, and payroll.
Translation - Turkish İK’da Dış Kaynak Kullanımı – İnsan Kaynakları Hizmetini Dış Bir Kaynaktan Tedarik Etme
Herhangi bir ana ya da alt şirket kendi İK fonksiyonlarının sorumluluğunu ve riskini devretmek ve bu fonksiyonların gerektirdiği görevi yerine getirtmek üzere dış bir kaynağın hizmetine başvurursa İK’da dış kaynak kullanımından söz etmiş oluyoruz. En çok dış kaynak kullanımına başvurulan alan da bordrolama. Bordrolamanın dış kaynağa bırakılması genelde iki nedenden dolayı gerçekleşiyor: İlki, bordrolama süreçlerinin çalışanların zamanından fazla çalıyor olması. İkincisi de bu görevi verimli ve şirket kurallarına uyacak bir şekilde yapabilecek, bunun için yeterli yetenek ve teknolojiyle donatılmış hali hazırda çok sayıda uzmanın bulunuyor olması. Her bir İK sürecini dış kaynaktan temin eden şirket sayısı azken sadece fazlaca zaman alan işleri dış kaynağa bırakıp kendi personelini stratejik görevlere odaklandırmayı tercih eden şirket sayısı çok daha fazla.
Kayda değer bir stratejik girişim olarak İK’da dış kaynak kullanımına başvuran organizasyonlar kendi iç kaynaklarına konsantre olma olanağına kavuşuyor. Bu şekilde kendi çalışanlarının tercih edilen alanlarda en iyi performansı göstermelerine vakit harcayabiliyor ve aynı zamanda da iş çıktılarını önceden kontrol altında tutabiliyorlar. Dış kaynak ayrıca organizasyonun stratejisine modern fikirlerle katkıda bulunuyor, servis kalitesini yükseltiyor ve çalışanlarına hizmetler sunuyor. Bunun da ötesinde etkili bir şekilde paradan ve zamandan tasarruf sağlıyor.
Bulunduğumuz çağda organizasyonlar masrafı düşürmek ve verimi mümkün olduğunca artırmak için her yolu deniyor. Bu yeni yaklaşımdan tabii ki İK da payını alıyor. Hatta çalışanların uyum ve bağlılık oranında düşme ile sermaye maaliyetinde düşüşe geçme çabasının yarattığı sürekli stres de buna eklenince ‘Merkezileştirilmiş Ortak Hizmet Merkezi’ adlı yeni uygulama protokolü de doğdu. Bu şekilde büyük organizasyonların genel müdürleri, İK dış kaynağı kullanımını maliyet süreçlerini yönetmede rekabetçi ve güvenilir bir yöntem olarak benimsemeyi ve şirketin ana İK kadrosunu stratejik planlara ve girişimlere yönlendirmeyi amaçlıyor.
Organizasyonel stratejilerin geliştirilmesi, kurulması ve yönetilmesinde İK önemli bir kademe. Verimlilik de bir organizasyon için kritik derecede önemli. Zira insan kaynakları da etkinliklerini çalışanların yararına ve iyiliğine odaklandırır ki bu odakla da işe alım, işten çıkarım, vergi kanunları, yan haklar ve bordrolandırma süreçlerini yönetir.
Dutch to Turkish: Wild is vaak niet wild General field: Other Detailed field: Food & Drink
Source text - Dutch Wild is vaak niet wild
Weet Wat U Eet
Na talloze schandalen in de vleesindustrie lijkt het eten van wild een redelijk alternatief. Het zou minimaal drie en als het bestond vier sterren van het Beter Leven keurmerk moeten krijgen. Althans, zo menen liefhebbers van wat wel eens het ultieme stukje scharrelvlees wordt genoemd. Hebben ze gelijk, mag je dieren doden die ‘tenminste een fijn leven hebben gehad’? Bij nadere beschouwing blijken er nogal wat misverstanden te zijn.
Die ontstaan al in de supermarkt. Femmie Smit, faunadeskundige bij Dierenbescherming, vertelt: “Het begint in de herfst als je bij supermarkten een soort ‘wildhoekje’ in het vleesschap ingericht ziet worden. In een duidelijk onderscheidende verpakking ligt er dan bijvoorbeeld eend, hert, zwijn, konijn en struisvogel. Maar in tegenstelling tot wat mensen denken, gaat het hier niet altijd om dieren die in het wild hebben geleefd.’’
Rustiek
Als je goed kijkt is het verschil te zien, maar de consument wordt natuurlijk wel verleid te denken dat de ‘tamme eend’ in de rustieke kartonnen verpakking naast de hertenbiefstukjes en het zwijnenvlees op zijn minst een bijzonder stukje vlees is. En dat is zeker het geval, maar niet op de manier die je zou verwachten. ‘’Je hoopt dat deze eenden op z’n minst hebben kunnen zwemmen tijdens hun leven. Nou, vergeet het maar. Ze zijn als plofkippen gefokt in stallen zonder zwemwater,’’ aldus Femmie. Ze schetst een treurig stemmend beeld van een vorm van veehouderij waarin per jaar acht miljoen eenden worden geproduceerd. De dieren worden in grote schuren gehouden en leven daar met zes tot zeven soortgenoten op een vierkante meter. Zwemmen kunnen ze niet, terwijl dat voor het welzijn van eenden een primaire levensbehoefte is, en ze mogen vanwege milieuregels nooit naar buiten. Na zeven weken wegen de kuikens al drie kilogram en worden ze geslacht. ‘’Dat klinkt niet echt wild’, concludeert Femmie met enig cynisme in haar stem.
Niet benijden
Hetzelfde geldt eigenlijk voor konijnen. Femmie: ‘’De konijnen die echt uit het wild komen, vaak door de jagers zelf opgegeten en belanden zelden in de supermarkt. Niet dat deze dieren te benijden zijn; in veel gevallen worden ze niet goed aangeschoten en sterven ze langzaam of worden ze gepakt door de jachthond. Maar konijnen in de supermarkt komen vrijwel altijd uit de veeindustrie.’’ Ook als de klant kiest voor het hertenbiefstukje dat naast de konijnenbout ligt, kan hij er volgens Femmie niet vanuit gaan dat zo’n dier in vrijheid heeft geleefd. Ze legt uit dat het hier weliswaar – net als bij struisvogels bijvoorbeeld - gaat om dieren die je niet in stallen kan houden zoals in de veeindustrie, maar dat het wel degelijk dieren betreft die voor het vlees worden gefokt. ‘’En dat levert dan weer de nodige problemen op. Bij herten is dat bijvoorbeeld het transport naar het slachthuis. Dat gaat met enorme stress gepaard.’’
Translation - Turkish ‘’Av eti’’ her zaman sandığınız kadar yabani olmayabilir
Ne Yediğinizi Bilin
door Dier Magazine van Dierenbescherming, Winter 2017
Et endüstrisinde karşımıza çıkan sayısız skandaldan sonra av eti yemek makul bir alternatif gibi görünüyor. Bu etin de “Daha İyi Yaşam”* puanlama sisteminde en azından üç, hatta mümkünse dört yıldıza sahip olması gerekir. En azından et severlerin “doğal alanda yaşama fırsatı bulmuş” hayvanların eti hakkındaki görüşleri bu yönde. Peki bu görüşler haklı mı, “en azından iyi bir yaşam sürmüş” olan hayvanları öldürmek bu eylemi haklı çıkarır mı? Duruma biraz daha yakından bakıldığında aslında ortada çokça yanlış anlaşılma olduğu görülüyor.
Süpermarketlerdeki yerlerini çoktan aldılar bile. Hayvanları Koruma Derneği’nin fauna uzmanı Femmie Smit’e göre av etinin süpermarket reyonlarında yerini alması daha sonbahar başlarında gerçekleşiyor. “Oldukça dikkat çekici ambalajlar içinde ördek, geyik, domuz, tavşan, devekuşu gibi hayvanların etleri raflara seriliyor,” diyor Femmie ve devam ediyor: “Fakat düşünülenin aksine, bu paketlerdeki et her zaman yabani bir yaşam sürmüş hayvanlara ait olmuyor.”
Kırsal
Aslında dikkatli bakıldığında farkı görmek mümkün ama geyik ve domuz etinin yanında kırsal öğelerle süslenmiş ambalajın içindeki ‘aslında evcil’ ördeği gören tüketici, bunun olağanüstü bir et parçası olduğunu düşünmeye yönlendiriliyor. Etin olağanüstü olduğu kesin ama düşündüğünüz nedenden dolayı değil. “Tabi siz bu ördeğin ömrü boyunca en azından özgürce yüzmüş olduğunu umuyorsunuz, fakat gerçek böyle değil. Bu ördek de tıpkı kısa sürede şişirilen tavuklar gibi kapalı alanda, hiçbir yüzme imkanı olmadan yaşatılıyor,” diyor Femmie ve senede sekiz milyon ördeğin yetiştirildiği bir çeşit hayvan çiftliğinin üzücü tablosunu çiziyor bize: Tüm hayvanlar tek, büyük bir barınağın içinde tutuluyor ve 1 metrekarelik alan içinde 6’lı 7’li gruplar halinde yaşatılıyor. Yüzmenin sağlıkları için birincil önem taşımasına rağmen yüzemiyorlar, çevresel kurallardan dolayı dışarı çıkmalarına bile izin verilmiyor. Yedi haftalık olan yavrular çoktan üç kiloya ulaşmış oluyor ve kesiliyorlar. “Bu hiç de yabani, doğal bir yaşantı gibi gelmiyor kulağa,” diyor Femmie, sesinde umutsuzlukla.
Özenilecek Bir Şey Yok
Aynı durum aslında tavşanlar için de geçerli. “Gerçekten yabani ortamda avlanılmış tavşanlar genelde avcılar tarafında yeniliyor ve süpermarketlere pek ulaşmıyor zaten,” diyor Femmie. “Ancak bu tavşanların durumunda da özenilecek hiç bir şey yok. Zira avcılar çoğu zaman doğru şekilde ateş edemiyor ve tavşanlar ya uzun süre can çekişiyor ya da av köpekleri tarafından öldürülüyor. Süpermarketlerde gördüğünüz tavşan eti ise hemen hemen her zaman et endüstrisinden geliyor.” Hatta tüketici tavşan budu yerine onun hemen yanında satılan geyik bifteğini almayı seçse bile Femmie’ye göre o geyiğin de özgür bir yaşam sürmüş olmasının garantisi yok. Geyiklerin - tıpkı devekuşları gibi - et endüstrisine hizmet eden küçük ahırlarda tabii ki de tutulmadıklarını ancak tıpkı bu ahırlarda kapalı tutulan hayvan gibi etleri için yetiştirildiklerini söyleyerek açıklıyor Femmie. Bu durum da ekstra problemleri beraberinde getiriyor. Geyiklerin toplanıp kesim evine götürülmeleri örneğin, aşırı oranda strese neden oluyor.
*Hayvanları Koruma Derneği (Dierenbescherming) tarafından sunulan, et endüstrisinde yetiştirilen hayvanların yaşam kalitesini ölçerek iyileştirmeyi ve tüketiciyi bilinçlendirmeyi amaçlayan, belirli sayıda yıldızla sembollenmiş puanlama sistemi.
More
Less
Experience
Years of experience: 6. Registered at ProZ.com: Mar 2019.
Adobe Acrobat, Microsoft Excel, Microsoft Word, Powerpoint, Trados Studio
Bio
With the help of the knowledge I have gained during my bachelor study in the field of Turkish language and literature and the experience I have gained while working at various publishing houses, I am now offering professional translation service in the language pairs English>Turkish, Dutch>Turkish, Turkish>English, Dutch>English.
In addition to my knowledge in literary translation, I have also gained years of experience in all fields of human resources in different countries and languages. Guided by my personal and professional interests, I am also continuously deepening my knowledge in food&beverage sector in different languages.
Speaking the language of the countries I have been living in has always given me the opportunity not only to experience the daily language under different circumstances but also to get to know the culture and understand how it is linked to the language.
I will be happy to guide and help you with the translation projects including my language pairs, please do not hesitate to contact me via [email protected].