This site uses cookies. Some of these cookies are essential to the operation of the site, while others help to improve your experience by providing insights into how the site is being used. For more information, please see the ProZ.com privacy policy.
Cookie settings
  1. KudoZ™ Top
  2. English to Turkish
  3. Nutrition

food insecurity

For term searches and specialty glossaries, please try the new GBK glossaries
00:54 Aug 17, 2020
English to Turkish translations [PRO]
Social Sciences - Nutrition
Additional field(s): Food & Drink, Government / Politics, Nutrition, Social Science, Sociology, Ethics, etc.
English term or phrase: food insecurity
Definition from Cambridge Blog:
The state of not being able to afford to buy enough food to stay healthy.

Example sentence(s):
  • Racial and ethnic disparities exist related to food insecurity. In 2016, black non-Hispanic households were nearly 2 times more likely to be food insecure than the national average (22.5% versus 12.3%, respectively). Among Hispanic households, the prevalence of food insecurity was 18.5% compared to the national average (12.3%) Healthy People
  • The Food Insecurity Experience Scale (FIES) created by the Food and Agriculture Organization of the United Nations provides a common measure of food insecurity that can be used to track and study food insecurity around the world. USDA ERS
  • Keep in mind that low body weight isn’t necessarily a tell-tale sign, as food insecurity is often linked to obesity. Inter-Mountain Healthcare
Glossary-building KudoZ




This question was created by:
Glossary-building KudoZ
Glossary-building KudoZ


This question will remain open until an answer receives the required level of agreement from peers. Submission is still possible.


Summary of translations provided
4 +1gıda (yiyecek) güvensizliği
Hasan GENC
5Gıda Güvencesizliği
Ethem Dogan


  

Translations offered


57 mins   confidence: Answerer confidence 4/5Answerer confidence 4/5 peer agreement (net): +1
gıda (yiyecek) güvensizliği


Definition from FAO:
İnsanların gıdalara yeterli fiziksel, sosyal veya ekonomik erişime sahip olmadığı durumu ifade eder.

Example sentence(s):
  • İlk defa, bu yılki raporda iki gıda güvensizliği kriteri veril- mektedir. Açlığın derecesine ilişkin FAO'nun geleneksel göstergesi (yetersiz beslenme yay- gınlığı (YBY)), şiddetli gıda güvensizliğinin yaygınlığı ile tamamlanmaktadır. Bu yaygın- lık, Gıda Güvensizliği Deneyimi Ölçeği (GGDÖ) kullanılarak dünya genelindeki yetişkin birey- lerden toplanan verilere dayanılarak tahmin edilmektedir. - Tarım ve Orman Bakanlığı  
  • BM’nin her yıl yayınladığı Dünyada Gıda Güvenliği ve Beslenme Raporu’nda belirtildiği üzere akut gıda güvensizliği kronik açlıktan daha şiddetlidir/kronik açlık ile aynı değildir. Kronik açlık bir kişinin normal ve aktif bir yaşam sürdürebilmek için gereken yeterli gıdayı uzun bir süre boyunca tüketememesi durumudur. - UNICEF  
  • Avrupa Birliği (AB), BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Dünya Gıda Programı (WFP) tarafından İtalya'nın başkenti Roma'da düzenlenen toplantıda açıklanan Küresel Gıda Krizi Raporu'na göre, 2017'de gıda güvensizliğinden etkilenen kişi sayısının bir önceki yıla göre 11 milyon artarak 124 milyona ulaştığı belirtildi. - Anadolu Ajansı  
Hasan GENC
Türkiye
Local time: 20:48
Native speaker of: Native in TurkishTurkish

Votes in favor of/against selecting this as the best translation of the term asked
Yes  Amir Akbarpour Reihani
3 hrs
  -> Teşekkürler.
Login to enter a peer comment (or grade)

6 days   confidence: Answerer confidence 5/5
Gıda Güvencesizliği


Definition from own experience or research:
Kişinin kendine yetecek ve sağlıklı kalacak miktarda yiyeceğe düzenli bir şekilde ulaşamama haline denmektedir. Bunun için gıda güvencesizliği tabiri en uygun olan tanımdır.

Example sentence(s):
  • Gıda güvencesizliği aktif ve sağlıklı bir yaşam ile normal bir gelişim için gerekli yeterli miktarda güvenli ve besleyici gıdaya sürekli erişimden yoksun kalma durumudur. İnsanların gıda güvencesinde olması için; *Gıdanın yeterli miktarda –evde üretilmiş, yerel yetiştirilmiş yada herhangi bir yerden ithal edilmiş- olması, *Gıdanın erişilebilir olması –insanların yeterli miktarda ve çeşitlilikte gıdaya satın alma, evde üretme, takas, bağış veya gıda yardımı v.b. yoluyla düzenli olarak sahip olması; *Aynı zamanda mevcut ve erişilebilir gıda insanlar için olumlu besin değerine sahip olmalıdır. *Ve nihayet gıdanın mevcudiyeti, erişilebilirliği, güvenilir ve besleyici olması koşullarına her zaman erişimin olması gerekmektedir. Akut gıda güvencesizliği ve beslenme bozukluğu vahamet zamanında sebeplere, ortama ve süreye bağlı olmaksızın belli bir bölgede hayatı yada geçim yolunu veya ikisini birden tehdit eden gıda güvencesizliğinin göstergesidir. Değişime çok müsaittirler ve bir popülasyonda kısa bir süre içinde gıda güvencesizliği ve malnutrisyonun olumsuz belirteçleri olan ani değişiklikler ve şoklar sonucu ortaya çıkabilirler. - Tarım Orman  
  • Amerika Birleşik Devletleri Tarım Bakanlığı, gıda güvencesizliğini “yıl boyunca, bazı zamanlarda, yeterli gıdaya sürekli erişimin para ve diğer kaynakların eksikliğiyle kısıtlanması” durumu olarak tanımlıyor. - Gıda Hattı  
Ethem Dogan
United Kingdom
Local time: 18:48
Native speaker of: Native in TurkishTurkish
Login to enter a peer comment (or grade)



Login or register (free and only takes a few minutes) to participate in this question.

You will also have access to many other tools and opportunities designed for those who have language-related jobs (or are passionate about them). Participation is free and the site has a strict confidentiality policy.

Return to KudoZ list

KudoZ™ translation help

The KudoZ network provides a framework for translators and others to assist each other with translations or explanations of terms and short phrases.

See also:
ProZ.com term search
Search millions of term translations
Close search
Term search
  • All of ProZ.com
  • Term search
  • Jobs
  • Forums
  • Multiple search