Pages in topic:   < [1 2]
Proofreading Sorunu
Thread poster: Omer Kartal, MA
Omer Kartal, MA
Omer Kartal, MA  Identity Verified
Austria
Local time: 00:02
German to English
+ ...
TOPIC STARTER
Düzeltmen tavrı Nov 26, 2015

Düzelti işleri ile genel sorun galiba ilgili çeviri şirketine "Bakın, ben bir şey yaptım" izlenimi yaratmak. Böyle olunca gerçekten tuhaf durumlar ortaya çıkabiliyor. Örneğin, düzeltisi yapılan metinde herhangi bir noktaya dokunmadan (hem biçem hem de kavramsal düzeyde) sadece birkaç noktada yapılan değişiklik sanki çarşıda bomba varmışcasına bir heyecanla ve hatta saldırganlıkla yorumlanıyor. Proz'da bulunan tecrübeli arkadaşlar düzelti sürecinin nasıl olduğu... See more
Düzelti işleri ile genel sorun galiba ilgili çeviri şirketine "Bakın, ben bir şey yaptım" izlenimi yaratmak. Böyle olunca gerçekten tuhaf durumlar ortaya çıkabiliyor. Örneğin, düzeltisi yapılan metinde herhangi bir noktaya dokunmadan (hem biçem hem de kavramsal düzeyde) sadece birkaç noktada yapılan değişiklik sanki çarşıda bomba varmışcasına bir heyecanla ve hatta saldırganlıkla yorumlanıyor. Proz'da bulunan tecrübeli arkadaşlar düzelti sürecinin nasıl olduğunu bilir mutlaka; ilgili kaynak metin incelenir, ilgili kavramsal eksiklikler/hatalar ya da sadece dil kullanımsal açıdan yapılan değişiklikler gerekçelendirilerek objektif bir şekilde ortaya konur ve ardından ilgili mailin metin kısmında genel birkaç objektif yorumla iş teslim edilir.

Bu noktada mesleğe yeni başlayan ya da sadece 2-3 yıllık tecrübeli arkadaşlara tavsiyem: Merak etmeyin kaynak metinde düzeltilecek/değişiklik yapılacak hiçbir nokta bulmasanız bile var olan durumu gerekçelendirdiğiniz zaman paranızı alırsınız ya da karşıdaki kişi sizin hakkınızda "Bu kişi de hiçbir şey yapmadan metni teslim etmiş, oturduğu yerden para kazanmış" demez.

Diğer yandan, metin oluşturma süreci "kusursuz, çok iyi, iyi, kötü, çok kötü" diye yorumlanamaz. Ancak, kabul edilebilirlik/kabul edilemez ölçütü vardır ve o doğrultuda bir yorumlama ya da temellendirme yapılabilir. Aksi takdirde yapılan eleştirinin/yorumlamanın düzeyi "Abi ben bir kitap okudum, çok iyi ya"dan öteye gidemez. Kısacası içi boş olur.

Bizim mesleğimizin en güzel yanı en azından belirli bir kültürel seviyeye sahip insanların bu işi yapıyor olması (en azından bu bir varsayım ya da benim naif bakış açım, zira çevirmenlik, dil kullanımsal yetiyi, dil kullanımsal yeti de okumayı, yazmayı, gelişmeyi gerektirir). Dolayısıyla objektiflik düzeyini yakalamak, bu yönde işimizi yapmak çevirmenlik mesleği kitlesi için çok daha kolay anlaşılabilir ve uygulanabilir bir nokta.
Collapse


 
Taner Tanrıöver
Taner Tanrıöver  Identity Verified
Local time: 01:02
English to Turkish
+ ...
bozaltman Dec 2, 2015

Bu sektör maalesef öyle bir şey ki, piyasada çevirmenim diye türemiş tiplerin birçoğu maalesef çevirisini yaptıklarını iddia ettikleri kaynak dili anca çat pat çözebilmiş ve Türkçeye ne denli hakim olduğu da tartışılabilir insanlar.

Bunlardan bazısı da birtakım firmalara kendini "düzeltmen" diye yutturunca, tabii yaptıkları iş de bundan ziyade "bozaltmanlık" veya direkt "sabotaj" diyebileceğimiz bir uğraşı olabiliyor neticede.


 
Haluk Erkan
Haluk Erkan  Identity Verified
Türkiye
Local time: 01:02
German to Turkish
+ ...
- Çevirmenin Düzeltmenlik Maceraları - Dec 4, 2015

tanert wrote:

Bu sektör maalesef öyle bir şey ki, piyasada çevirmenim diye türemiş tiplerin birçoğu maalesef çevirisini yaptıklarını iddia ettikleri kaynak dili anca çat pat çözebilmiş ve Türkçeye ne denli hakim olduğu da tartışılabilir insanlar.

Bunlardan bazısı da birtakım firmalara kendini "düzeltmen" diye yutturunca, tabii yaptıkları iş de bundan ziyade "bozaltmanlık" veya direkt "sabotaj" diyebileceğimiz bir uğraşı olabiliyor neticede.


Kanımca ana dilinin gramer yapısını doğru düzgün bilmeyen, çevir hizmeti verdiği kaynak dili sadece üstünkörü bilen, nasıl olmuşta çevirmen oldukları bilinmeyen zatlar bir de düzeltmenliğe kalkışırlarsa (bence adam gibi çeviri yapmasını öğrenmeden düzeltmenliğe soyunmamalı) olağanüstü sonuçlar beklemek hayalperestlik olur. Bizim buralarda balkan göçmenlerin söylediği bir laf var: “Ne ka ekmek, o ka peynir!”

30 seneyi aşkın süredir çeviri maceralarına katılmış biri olarak Selçuk Beyin seneler önce söylediği şu sözlere artık ben de içtenlikle katılıyorum: “Ülkemizde üst seviye çeviri yapanların sayısı tüm dil çiftlerinde herhalde 100ü geçmez.” Durum bundan ibaret.

Son zamanlar üniversitelerde mantar gibi biten çevirmenlik fakülteleri de pek bir işe yaramadı. Çünkü yeni mezun arkadaşların işleri de geliyor bazen. Durum gerçekten içler acısı, dil ve gramer faciası… Ben böyle bozuk bir Türkçe daha görmedim arkadaş! Vasfı, sınıfı, geçmişi ne olursa olsun düzeltmen olarak benim görevim işimin gereğini yapmak. Adamlar bana karşılığında para ödüyor, gazoz kapağı değil! Lütfen gözlerine batan düzeltileri hoş görsünler, çünkü ben de mesleki ahlaka önem verenlerdenim. Ve yapılan o düzeltilerden ders almasını öğrensinler hayıflanmadan.

Diğer bir nokta da kaynak dilde nadir kullanılan, her babayiğit çevirmenin bile bilemeyeceği terimler var. Diyelim terminolojiyi buldun, fakat dilimizdeki karşılığını bulamıyorsun… Abuk sabuk şeyler üretmek yerine lütfen KUDOZ’a danış, çünkü orada herkes fikirlerini serbestçe söyleyebiliyor ve genelde doğru bir karşılık bulunabiliyor. Ancak herif KUDOZ’dan da bihaber… Ne yapıyor? Tarzanca uydurmasyon kelimelerle paçayı sıyırmaya çalışıyor. Ve çeviri de battıkça batıyor…

(Tam bu satırları yazarken İlhan İrem’in “Çöktükçe çöküyorum…” dizeleri geldi aklıma, hay Allah! Nerden nereye…)

Laf uzadıkça uzadı. Peki, karamsar ama yapıcı bir son olsun: Çevirmenlik ciddi standartlara ulaşmadan, çocuklara ilk önce Türkçenin gramer yapısı ve dilsel işlevleri ilkokuldan itibaren sağlam bir şekilde öğretilmeden çevirmen değil, memur bile yetiştiremezsiniz. Fakat burası Türkiye, burada her şey mümkün. Buna üç kelimelik yabacı dil bilgisiyle çevirmenliğe ve hatta düzeltmenliğe kalkışanlar da dahil.

Ruhsal ve bedensel sağlığınıza dikkat edin, iyi bir iki arkadaş edinin, sigarayı ve alkolü ya bırakın ya da azaltın, akşamları fazla yemek yemeyin, sabahtan akşama kadar masa başında oturmayın, her iki saatte bir dışarıya çıkın… Kendinize iyi bakın arkadaşlar.




[Bearbeitet am 2015-12-04 09:13 GMT]


 
Pages in topic:   < [1 2]


To report site rules violations or get help, contact a site moderator:


You can also contact site staff by submitting a support request »

Proofreading Sorunu


Translation news in Türkiye





Protemos translation business management system
Create your account in minutes, and start working! 3-month trial for agencies, and free for freelancers!

The system lets you keep client/vendor database, with contacts and rates, manage projects and assign jobs to vendors, issue invoices, track payments, store and manage project files, generate business reports on turnover profit per client/manager etc.

More info »
TM-Town
Manage your TMs and Terms ... and boost your translation business

Are you ready for something fresh in the industry? TM-Town is a unique new site for you -- the freelance translator -- to store, manage and share translation memories (TMs) and glossaries...and potentially meet new clients on the basis of your prior work.

More info »