Evde çalışanlara tavsiyeler
Thread poster: Emin Arı
Emin Arı
Emin Arı  Identity Verified
Türkiye
Local time: 09:57
English to Turkish
+ ...
Dec 11, 2014

Evde çalışan (ya da daha havalı Home Office) biri olarak bazı tavsiyelerde bulunmak istedim. Varsa sizin de katkılarınızı beklerim.

- Her gün evden çıkmak için bir zorunluluğunuz veya bahaneniz olsun. Örneğin çocuğunuzu okula götürmek veya bir başka şey. Yoksa da kendinize zorunluluk getirin.

- Evde çalışsanız da günlük yaşamınız mesaisi olan biri gibi düzenli olsun. Yani uyku, çalışma, eğlence vs. zamanları belli olsun.

... See more
Evde çalışan (ya da daha havalı Home Office) biri olarak bazı tavsiyelerde bulunmak istedim. Varsa sizin de katkılarınızı beklerim.

- Her gün evden çıkmak için bir zorunluluğunuz veya bahaneniz olsun. Örneğin çocuğunuzu okula götürmek veya bir başka şey. Yoksa da kendinize zorunluluk getirin.

- Evde çalışsanız da günlük yaşamınız mesaisi olan biri gibi düzenli olsun. Yani uyku, çalışma, eğlence vs. zamanları belli olsun.

- Yemeğinizi muhakkak kendiniz yapın. Dışarıdan yemek ısmarlamak bir yerden sonra sizi hem sağlıksız hem de kilolu yapar. Yemek yapmayı bilmiyorsanız da öğrenin.

- Fonda her zaman açık bir müzik veya televizyon kanalı olsun ama sesi kısık olsun.

- Uyku ve çalışma kıyafetiniz muhakkak farklı olsun. Niye demeyin.

- İş için sabahlamayın. Nasılsa bitince uyurum, evdeyim diyip düzeninizi bozmayın.


Aklıma geldikçe eklerim. Sizin tavsiyelerinizi de bekliyorum.
Collapse


 
betül asiye karpuzcu
betül asiye karpuzcu  Identity Verified
Local time: 09:57
Turkish to English
+ ...
acaba? Dec 11, 2014

Evden çalışan pek çok arkadaştan buna benzer şeyler duyuyorum
hatta, "sabah işe gidecekmiş gibi kalkın, giyinin, hazırlanın, öyle oturun bilgisayarın başına" gibi şeyler de duyuyorum.
Açıkçası sırf sabah erken kalkamayan, istese de uyku düzeni olmayan (bebekken bile yoktu o kadar diyim, üstüne zaten nightshift bi insanım bu da biyolojik bir şey), şehir içinde yol çekmeyi sevmeyen, plaza kadınları gibi giyinmeyen, ve çok çalışan (yani ofiste çalış
... See more
Evden çalışan pek çok arkadaştan buna benzer şeyler duyuyorum
hatta, "sabah işe gidecekmiş gibi kalkın, giyinin, hazırlanın, öyle oturun bilgisayarın başına" gibi şeyler de duyuyorum.
Açıkçası sırf sabah erken kalkamayan, istese de uyku düzeni olmayan (bebekken bile yoktu o kadar diyim, üstüne zaten nightshift bi insanım bu da biyolojik bir şey), şehir içinde yol çekmeyi sevmeyen, plaza kadınları gibi giyinmeyen, ve çok çalışan (yani ofiste çalışıyor olsam iş bitse ne güzel de iş bitmiyor ki günde 7-8 saatte) birisi olduğum için home-office çalışıyorum. Üstüne üstlük benim müşterilerimin bir kısmı ABD (7 saat geç) bir kısmı da Singapur, Yeni Zelanda'dan filan (5-10 saat erken) hangi mesaiden, hangi düzenden bahsedebiliriz ki?
Erken kalk- erken yat- düzenli yaşa insanlarını tebrik ederim, tabi yapsınlar benim için mümkün değil akademideyken de deney öyle gerektirdiğinde gecenin 4lerine kadar çalışırdık, bizim de olayımız bu herhalde.
Neyse benim tavsiyelerime gelince
- kahvaltıyı atlamayın, kahvaltı önemli
- evi sık sık havalandırın, oksijen de önemli
- oyuna vs. şeylere sarıp da işi ertelemeyin, çok duyuyorum bunu da

Ah bir de evet, gecenin 12sinde çalışıyorsunuz diye bu müşteri insanlarının sizi gece 12'de arama hakkı olduğu anlamına gelmiyor gerekirse sert çıkın, saçmalamasınlar.

Herkes nasıl keyfine geliyorsa öyle çalışsın der, kaçarım.



[Edited at 2014-12-11 10:57 GMT]
Collapse


 
ATIL KAYHAN
ATIL KAYHAN  Identity Verified
Türkiye
Local time: 09:57
Member (2007)
Turkish to English
+ ...
Benim su anda aklima gelen noktalar Dec 11, 2014

- Mutlaka ergonomik bir çalisma koltugunuz ve masaniz olsun.

- Çalisirken vücudunuzun pozisyonuna (posture) dikkat edin. Gerekirse bir ortopedi uzmanina danisin.

- Iyi bir masa lambaniz olsun. Ampulun kalitesi ve wat degeri sandiginizdan daha önemlidir.

- Eger benim gibi yakini görmekte zorlaniyorsaniz mutlaka gözlüklerinizi takin.

- Arada bir mola verip bir arkadasinizi arayin veya TV izleyin.

- Günde düzenli olarak 3 �
... See more
- Mutlaka ergonomik bir çalisma koltugunuz ve masaniz olsun.

- Çalisirken vücudunuzun pozisyonuna (posture) dikkat edin. Gerekirse bir ortopedi uzmanina danisin.

- Iyi bir masa lambaniz olsun. Ampulun kalitesi ve wat degeri sandiginizdan daha önemlidir.

- Eger benim gibi yakini görmekte zorlaniyorsaniz mutlaka gözlüklerinizi takin.

- Arada bir mola verip bir arkadasinizi arayin veya TV izleyin.

- Günde düzenli olarak 3 ögün yemek yemeyi unutmayin. Atistirmaliklardan kaçinin.

- Mutlaka bir yaziciniz ("all-in-one" daha iyi) ve external hard drive'iniz olsun.

- Eger benim gibi konsantrasyonu kolay bozulan birisi iseniz buna özellikle dikkat edin.
Collapse


 
Hamid Aydin
Hamid Aydin  Identity Verified
Türkiye
Local time: 09:57
Member (2008)
English to Turkish
+ ...
Ellere dikkat Dec 11, 2014

Sürekli klayve üzerinde ellerimizle dans ettiğimiz için parmaklar için farklı egzersizler bulabiliriz.

Bilinen el-parmak egzersizleri dışında, yakın zamanda taze portakalı sıkıp suyunu içmenin faydalı olabileceğini düşündüm.

Bu etkinlik iki adımdan oluşuyor.
İlk önce sıkma makinesi olmaksızın portakalı manuel olarak sıkıyoruz; sonra da portakalı (veya portakal+limonu)
... See more
Sürekli klayve üzerinde ellerimizle dans ettiğimiz için parmaklar için farklı egzersizler bulabiliriz.

Bilinen el-parmak egzersizleri dışında, yakın zamanda taze portakalı sıkıp suyunu içmenin faydalı olabileceğini düşündüm.

Bu etkinlik iki adımdan oluşuyor.
İlk önce sıkma makinesi olmaksızın portakalı manuel olarak sıkıyoruz; sonra da portakalı (veya portakal+limonu) içiyoruz. Hem parmaklarımıza, hem vücudumuza vitamin geliyor.

[Edited at 2014-12-11 18:26 GMT]
Collapse


 
Haluk Erkan
Haluk Erkan  Identity Verified
Türkiye
Local time: 09:57
German to Turkish
+ ...
UNGLAUBLICH! ABER WAHR! Dec 12, 2014

betül asiye karpuzcu wrote:

Evden çalışan pek çok arkadaştan buna benzer şeyler duyuyorum
hatta, "sabah işe gidecekmiş gibi kalkın, giyinin, hazırlanın, öyle oturun bilgisayarın başına" gibi şeyler de duyuyorum.
Açıkçası sırf sabah erken kalkamayan, istese de uyku düzeni olmayan (bebekken bile yoktu o kadar diyim, üstüne zaten nightshift bi insanım bu da biyolojik bir şey), şehir içinde yol çekmeyi sevmeyen, plaza kadınları gibi giyinmeyen, ve çok çalışan (yani ofiste çalışıyor olsam iş bitse ne güzel de iş bitmiyor ki günde 7-8 saatte) birisi olduğum için home-office çalışıyorum. Üstüne üstlük benim müşterilerimin bir kısmı ABD (7 saat geç) bir kısmı da Singapur, Yeni Zelanda'dan filan (5-10 saat erken) hangi mesaiden, hangi düzenden bahsedebiliriz ki?
Erken kalk- erken yat- düzenli yaşa insanlarını tebrik ederim, tabi yapsınlar benim için mümkün değil akademideyken de deney öyle gerektirdiğinde gecenin 4lerine kadar çalışırdık, bizim de olayımız bu herhalde.
Neyse benim tavsiyelerime gelince
- kahvaltıyı atlamayın, kahvaltı önemli
- evi sık sık havalandırın, oksijen de önemli
- oyuna vs. şeylere sarıp da işi ertelemeyin, çok duyuyorum bunu da

Ah bir de evet, gecenin 12sinde çalışıyorsunuz diye bu müşteri insanlarının sizi gece 12'de arama hakkı olduğu anlamına gelmiyor gerekirse sert çıkın, saçmalamasınlar.

Herkes nasıl keyfine geliyorsa öyle çalışsın der, kaçarım.



[Edited at 2014-12-11 10:57 GMT]


Çevirmenin Yaşam Tarzı’ndan ziyade, onca engelleri aşıp Moleküler Biyolog ve Genetik Mühendisi bir insanın neden çevirmen olduğunu çok merak ediyorum. Açıklaması var mı acaba?


 
betül asiye karpuzcu
betül asiye karpuzcu  Identity Verified
Local time: 09:57
Turkish to English
+ ...
:) Dec 12, 2014

Haluk bey alemsiniz, proje yönetimi de yapmış az biraz tecrübe etmiş bir çevirmen olarak tanıdığım çoğu "iyi" medikal/teknik çevirmen dil bölümlerinden mezun değil bu arada... İnanılmaz bir durum değildir sanırsam.

Ama neden, şöyle ki :
Öncelikle minik bir not; biz mühendis değiliz, bilim adamıyız. Ama evet, bir "istese atom mühendisi bile olurdu" durumu var, 2000-2005 civarı dönemde MBG okuyanlar için...
See more
Haluk bey alemsiniz, proje yönetimi de yapmış az biraz tecrübe etmiş bir çevirmen olarak tanıdığım çoğu "iyi" medikal/teknik çevirmen dil bölümlerinden mezun değil bu arada... İnanılmaz bir durum değildir sanırsam.

Ama neden, şöyle ki :
Öncelikle minik bir not; biz mühendis değiliz, bilim adamıyız. Ama evet, bir "istese atom mühendisi bile olurdu" durumu var, 2000-2005 civarı dönemde MBG okuyanlar için Çok da severek, isteyerek okudum. Hala çok severim bölümümü. Bilkent'te bize, hiçbir şeyi öğretemesek öğrenmeyi öğreteceğiz size, derlerdi hocalarımız.
Kendi adıma çünkü ağır bir rahatsızlık geçirdim ve doktorayı bıraktım, tedavim de laboratuvarda çalışmaktan alıkoyuyordu beni -hala ilaç kullanıyorum bu arada. Bu işlere önceden biraz bulaşmışlığım (!) vardı tedavi sürecindeki gelişmelerle giderek esas işim haline geldi, yoksa aslında benim de aklımda yoktu ama sonra da bir alıştım tam alıştım. Dediğim gibi zaten 9/5 ofis insanı hiçbir zaman olamadım ben, home-office çalışabilmek de tüm bu sürede tercihlerimi çok etkiledi. Şu anda cihazını, makalesini, klinik çalışmasını çevirerek bilimin mutfağında değil yazınında uğraşıyorum. Ayrıca ne yalan söyleyeyim araştırmayı, okumayı seven, ayrıntılara özen gösteren, titiz çalışan ve tabi işin mutfağından gelen insanların çeviride daha fazla şansı olduğunu düşünüyorum. Bilmiyorum başkaları ne düşünüyor.
Collapse


 
Haluk Erkan
Haluk Erkan  Identity Verified
Türkiye
Local time: 09:57
German to Turkish
+ ...
THX Dec 13, 2014

betül asiye karpuzcu wrote:

Haluk bey alemsiniz, proje yönetimi de yapmış az biraz tecrübe etmiş bir çevirmen olarak tanıdığım çoğu "iyi" medikal/teknik çevirmen dil bölümlerinden mezun değil bu arada... İnanılmaz bir durum değildir sanırsam.

Ama neden, şöyle ki :
Öncelikle minik bir not; biz mühendis değiliz, bilim adamıyız. Ama evet, bir "istese atom mühendisi bile olurdu" durumu var, 2000-2005 civarı dönemde MBG okuyanlar için Çok da severek, isteyerek okudum. Hala çok severim bölümümü. Bilkent'te bize, hiçbir şeyi öğretemesek öğrenmeyi öğreteceğiz size, derlerdi hocalarımız.
Kendi adıma çünkü ağır bir rahatsızlık geçirdim ve doktorayı bıraktım, tedavim de laboratuvarda çalışmaktan alıkoyuyordu beni -hala ilaç kullanıyorum bu arada. Bu işlere önceden biraz bulaşmışlığım (!) vardı tedavi sürecindeki gelişmelerle giderek esas işim haline geldi, yoksa aslında benim de aklımda yoktu ama sonra da bir alıştım tam alıştım. Dediğim gibi zaten 9/5 ofis insanı hiçbir zaman olamadım ben, home-office çalışabilmek de tüm bu sürede tercihlerimi çok etkiledi. Şu anda cihazını, makalesini, klinik çalışmasını çevirerek bilimin mutfağında değil yazınında uğraşıyorum. Ayrıca ne yalan söyleyeyim araştırmayı, okumayı seven, ayrıntılara özen gösteren, titiz çalışan ve tabi işin mutfağından gelen insanların çeviride daha fazla şansı olduğunu düşünüyorum. Bilmiyorum başkaları ne düşünüyor.


Aydınlatıcı açıklamalarınız için teşekkür eder, başarılar dilerim.

[Bearbeitet am 2014-12-13 05:03 GMT]


 
Zeki Güler
Zeki Güler  Identity Verified
Local time: 07:57
Member (2012)
English to Turkish
+ ...
Evde kalmayın Dec 13, 2014

Merhabalar,

Serbest çevirmenliğin en güzel tarafı işinizi (Laptop) koltuğunuzun altına koyup yüreğinizin götürdüğü yere gidebilme özgürlüğüyse eğer,
Hele bir de Akdeniz - Ege sahil kentlerinden birinde yaşıyorsanız,
Yok eğer oralarda yaşamıyorsanız, ve bu muazzam özgürlüğü yeterince değerlendirmediğiniz eleştirisini yöneltmemişse bir tanıdığınız, veya sevdiğiniz,
Ben söyleyeyim : Taşının nereyi beğenirseniz oraya. Gid
... See more
Merhabalar,

Serbest çevirmenliğin en güzel tarafı işinizi (Laptop) koltuğunuzun altına koyup yüreğinizin götürdüğü yere gidebilme özgürlüğüyse eğer,
Hele bir de Akdeniz - Ege sahil kentlerinden birinde yaşıyorsanız,
Yok eğer oralarda yaşamıyorsanız, ve bu muazzam özgürlüğü yeterince değerlendirmediğiniz eleştirisini yöneltmemişse bir tanıdığınız, veya sevdiğiniz,
Ben söyleyeyim : Taşının nereyi beğenirseniz oraya. Gidin sahil kafelerine, Akdenizi, Egeyi soluklayarak, o güzel manzaralara bakarak mesleğinizin keyfini yaşayın. Daha güzeli: Böyle güzel bir manzaral, temiz havalı bir ev kiralayıp, balkonda (tercihan cam/pimapen ile kaplanmış ferah bir balkonda) güzel bir düzen kurun, sıkıldıkça dışarıdaki görmek istediğiniz güzel mekanlara gidip oralarda devam edin.

İşin amaç değil, güzel bir hayat için bir araç olduğunu unutmayın. Ve mutlu bir hayat için pahalı şeylere sahip olmak değil, istediklerini yapabilme özgürlüğüne sahip olmanın önemini düşünüp, gidin yüreğinizin götürdüğü yere. Değeri parayla ölçülemeyecek güzelliklere yelken açma özgürlüğüne sahip ender insanlardan biri olmanın keyfini yaşayın.

[Edited at 2014-12-13 21:33 GMT]
Collapse


 
halit yilmaz
halit yilmaz  Identity Verified
United Kingdom
Local time: 07:57
Member
English to Turkish
+ ...
Özgürlük Dec 14, 2014

Ben özgürlük düşüncesine pek bir düşkün olsam da şunu da söylemem gerek, benim gibi 86 lı tiplerde genelde acayip idealistlik kasıntıları oluyor, gezerek 10 sayfa yapıyorum, evde ortamım ve alanım içerisinde 40 sayfa... İstanbul'a git gel yapıyorum işlerde sıkıntılardan 1 hafta abanıyorum. Ankara'da yaşıyorum... Gideceğim sahil kentine ama işte dikkat dağılması durumu yaşamamak için ve yatırım falan sakatlanmasın diyerek dikkatimi sarsmamaya, mehtabı uyand�... See more
Ben özgürlük düşüncesine pek bir düşkün olsam da şunu da söylemem gerek, benim gibi 86 lı tiplerde genelde acayip idealistlik kasıntıları oluyor, gezerek 10 sayfa yapıyorum, evde ortamım ve alanım içerisinde 40 sayfa... İstanbul'a git gel yapıyorum işlerde sıkıntılardan 1 hafta abanıyorum. Ankara'da yaşıyorum... Gideceğim sahil kentine ama işte dikkat dağılması durumu yaşamamak için ve yatırım falan sakatlanmasın diyerek dikkatimi sarsmamaya, mehtabı uyandırmamaya çalışıyorum... Ülkenin halleri geriyor haberlerden sakınıyorum, eve hürriyet gazetesi söylüyor, onu da 20 dakikada falan okumaya çalışıyorum. Salonumun tasarımı ve gerçekten evde japon evi hissi uyandıracak düzenlilik benim işim için çok önemli oluyor... Sabah erken uyanmak kadar büyük bir katkı hatırlamıyorum işime... Günde 30 dakika da olsa bir kişisel gelişim kitabı (Orison Swett Marden, Napoleon Hill, vb.) okumadığım gün konuşmam avamlaşıyor
Tercüman mutlaka 15 yıllık yatırımlara girmeli diye düşünüyorum çünkü aksi takdirde biz züürd ölen bir topluluğuz sanırım... ev almalıyız onun taksitleri için koşuşturmalıyız falan... Evli abiler ablalar, tecrübelerinizi paylaşın lütfen... Çocuklar 20 yıl sonra da yaşamın devam etmesi gerektiği hissini insana aşılar, bize bu açıdan bilgilerinizi aktarırsanız seviniriz... Saygı, sevgi ve hörmetler
Collapse


 
Emin Arı
Emin Arı  Identity Verified
Türkiye
Local time: 09:57
English to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
Çocuk olunca işin rengi epey değişiyor Dec 15, 2014

halit yilmaz wrote:

Ben özgürlük düşüncesine pek bir düşkün olsam da şunu da söylemem gerek, benim gibi 86 lı tiplerde genelde acayip idealistlik kasıntıları oluyor, gezerek 10 sayfa yapıyorum, evde ortamım ve alanım içerisinde 40 sayfa... İstanbul'a git gel yapıyorum işlerde sıkıntılardan 1 hafta abanıyorum. Ankara'da yaşıyorum... Gideceğim sahil kentine ama işte dikkat dağılması durumu yaşamamak için ve yatırım falan sakatlanmasın diyerek dikkatimi sarsmamaya, mehtabı uyandırmamaya çalışıyorum... Ülkenin halleri geriyor haberlerden sakınıyorum, eve hürriyet gazetesi söylüyor, onu da 20 dakikada falan okumaya çalışıyorum. Salonumun tasarımı ve gerçekten evde japon evi hissi uyandıracak düzenlilik benim işim için çok önemli oluyor... Sabah erken uyanmak kadar büyük bir katkı hatırlamıyorum işime... Günde 30 dakika da olsa bir kişisel gelişim kitabı (Orison Swett Marden, Napoleon Hill, vb.) okumadığım gün konuşmam avamlaşıyor
Tercüman mutlaka 15 yıllık yatırımlara girmeli diye düşünüyorum çünkü aksi takdirde biz züürd ölen bir topluluğuz sanırım... ev almalıyız onun taksitleri için koşuşturmalıyız falan... Evli abiler ablalar, tecrübelerinizi paylaşın lütfen... Çocuklar 20 yıl sonra da yaşamın devam etmesi gerektiği hissini insana aşılar, bize bu açıdan bilgilerinizi aktarırsanız seviniriz... Saygı, sevgi ve hörmetler


Bekar olduğunuzda bu gün karar verip, ertesi günü laptopu alıp güney sahillerine hatta yeşil pasaportunuzu alıp Hollanda'ya bile gidebilirsiniz. Ama teoride. Kızımı bırakıp böyle bağımsız olma lüksüm yok.

Gelecek konusunda da haklısınız. Çocuk sahibi olmak ve bunun getirdiği her şey hakkında bir şeyler yazabilirim ama çocuk sahibi olmadığınız sürece bunlar havada kalacaktır.

Daha önce bir ya da iki senelik planların yerini dediğiniz gibi 20 yıllık uzun vadeli planlar alıyor; çocuğun iyi eğitim alması, bir ev bırakmak vs.

saygılarımla


 
Haluk Erkan
Haluk Erkan  Identity Verified
Türkiye
Local time: 09:57
German to Turkish
+ ...
UZUN HİKAYE Dec 16, 2014

İnsanların algıları, hayat şartları ve tecrübeleri çok farklı, yani göreceli; o nedenle burada tavsiyelerde bulunmaktan ziyade kısaca kendi düzenimden bahsetmek istiyorum.

Sabahları çok erken uyanırım, genellikle en geç saat beş dedi mi ayaktayım. Biri “kahvaltı önemli demiş”; Almanların bu konuda bir atasözü var: “Frühstücke wie ein König, esse zu Mittag wie ein Edelmann und Abends wie ein Bettelmann.” (Sabahları kral gibi kahvaltı yap; öğlen
... See more
İnsanların algıları, hayat şartları ve tecrübeleri çok farklı, yani göreceli; o nedenle burada tavsiyelerde bulunmaktan ziyade kısaca kendi düzenimden bahsetmek istiyorum.

Sabahları çok erken uyanırım, genellikle en geç saat beş dedi mi ayaktayım. Biri “kahvaltı önemli demiş”; Almanların bu konuda bir atasözü var: “Frühstücke wie ein König, esse zu Mittag wie ein Edelmann und Abends wie ein Bettelmann.” (Sabahları kral gibi kahvaltı yap; öğlenleri bir asilzade, akşamları da bir dilenci gibi yemek ye.) Ben de elimden geldiğince bunu uygulamaya çalışıyorum. Kahvaltı masam gerçekten zengindir. Öğün atlamam ve genelde abur cubur şeylere takıntım yoktur. Saat altı gibi bilgisayarın başında, günlük çeviri veya düzelti işine başlarım. Sabahları daha zinde bir beyinle çalışmak benim için çok önemli, sabah saatleri en verimli olduğum saatlerdir. 4-5 saat birinci vardiya sürer. Artık uzun bir mola zamanı gelmiştir.

1-2 saat sürecek bu molada doğada yürüyüşe çıkarım; parkta veya yürüyüş parkurunda falan değil, 4-5 km çevredeki tarlalara kadar yürürüm. Vardığım güzel manzaralı bir yerde 20 dk kadar esneme hareketleri yaparım. Bu “doğada dolaşma” bana ilaç gibi gelir. Kafamdaki çeviriyle alakalı problemler sıfırlanır. Kimi zaman, masada aklıma gelmeyen bir çözüm şıp diye ortaya çıkar. Yaklaşık saat 13:00'e kadar 2. vardiya sürer. Öğlen yemeğini yer, yine 1-2 saatlik bir dinlenme molası veririm. 3. ve son vardiyanın ardından, saat 5:30 gibi yaklaşık bir saatlik bisiklet turu vardır sırada.

Devamlı oturan bir insanın en çok ihtiyacı olan şey HAREKET! Bahsettiğim bu molalar benim için elzemdir. Beynimin ve bedenimin rahatlamasını sağlamak, yaptığım işin kalitesini de gerçekten arttırıyor. Benim tecrübem böyle.

Zaten günüm ekran başında geçiyor, bu nedenle de televizyon, akıllı telefon veya tablet olaylarına fazla girmem. Gözlerim bana ömrümün sonuna kadar lazım arkadaş! Demek istediğim bir ekranın başından kalkıp başka bir ekranın başına geçmek, bence gözler için mola değil, eziyetin devamı. Yine sağlıklı iş koşulları açısından, 8-9 saatlik bilgisayarın önünde oturma vardiyasına uygun ekipmanlarım var. Gerçekten bir profesyonelseniz, önceliğiniz bu ergonomik ekipmanları tedarik etmek olmalı.

Yaşadığım yöre kendi esas memleketim, insanları ve huyları bana tanıdık. Tarımsal açıdan o kadar zengin ki sanki bir cennet! Havası temiz, 5 km ilerideki sahili temiz ve en önemlisi insanları gerçekten temiz kalpli. 25 yıl metropolde yaşamış biri olarak söylüyorum: Böyle bir yerde “hancı” olmak gerçekten bir ayrıcalık. Tüm bunların hayat kalitesini ve dolayısıyla da yaptığınız işin kalitesini arttırdığını düşünüyorum.

[Bearbeitet am 2014-12-17 03:57 GMT]
Collapse


 


To report site rules violations or get help, contact a site moderator:


You can also contact site staff by submitting a support request »

Evde çalışanlara tavsiyeler


Translation news in Türkiye





Anycount & Translation Office 3000
Translation Office 3000

Translation Office 3000 is an advanced accounting tool for freelance translators and small agencies. TO3000 easily and seamlessly integrates with the business life of professional freelance translators.

More info »
Wordfast Pro
Translation Memory Software for Any Platform

Exclusive discount for ProZ.com users! Save over 13% when purchasing Wordfast Pro through ProZ.com. Wordfast is the world's #1 provider of platform-independent Translation Memory software. Consistently ranked the most user-friendly and highest value

Buy now! »